13 Eylül 2014 Cumartesi

Biraz da Eskiler.. :) - GÜNEŞİ BEKLERKEN -

   Baktım blog iyice gerilim polisiye tarzında olmuş, daha fazla bu durum ilerlemeden başka bir tür yapımla ilgili yazı yazayım bari dedim: Gençlik :)
   Bir aralar müptelası olduğum ama git gide vıcık vıcık sahnelerini arttıran hele hele 44. bölümdeki senarist değişikliğinden sonra tadını kaybettiğini düşündüğüm gençlik dizisi.
    Aslında dizi ZeyKer olarak biliniyor ama ben ısınamadım ikisine de bir türlü. Günden güne daha da çok soğudum. İkisini de haksız buluyorum, Melis'in en sevdiği, en güvendiği iki insan olarak onu kandırıp, Melis intikam alınca da tereyağı gibi üste çıktıklarında hepten delirdim. Başrollerle bir derdim yok. Ama haksızken haklı gibi gösterilmelerine sinir oluyorum. Masumlarmış gibi göstermeye çalıştılar 54 bölüm boyunca ama bence bu hikayenin en suçluları onlardı. Ufak bir eleştirinin daha tam sırası bence, Rüya İşçileri'nin en başından beri dizinin eski tadını yakalayamadıklarına inanıyorum. Bi eksiklik oldu onlar gelince dizide sanki. Hele karavan sahnesinde ben iyice dellendim, tam izlemeyi bırakacaktım ki "Dur" dedim kendime. "43 bölümün hatrı var." İlk 43 bölümü bu kadar çok sevmeseydim kesinlikle o sahneden sonra bırakırdım izlemeyi. Bir de baloda Aksel'in Melis'i rezil ettiği sahne var tabi... Tüm şalterlerimi attırmayı başaran sahneydi. İğrençti. Yeni senaristlerin marifeti. Ha şimdi siz diyeceksiniz ki bu Rüya İşçileri hiç mi güzel sahne yazmadı... Yazdı tabi... Ama ZeyKer'e. Kaldı ki ZeyKer ısınamadığım bir çift. ZeyKer çiftinin fanlarını sahnelerinin ne kadar güzel olduğu ilgilendiriyor olabilir ama beni ilgilendirmiyor. YağCan'ı da oldukça güzel devam ettirdi. SedMer de çok iyiydi... Ama BegBar'a nerdeyse hiç sahne yazmadı. Olanlar da eski BegBar gibi değildi, farklıydı, sevmedim sevemedim...  AkMel desem tam bir fiyaskoydu. Yalnız hak edene hakkını vermek lazım, tekne sahnesi müthişti... :) Diğer sahnelerinde eski AkMel tadını alamadım ben. Gerçek şu ki Rüya İşçileri güzel senaryo yazıyorlar. ZeyKer'e YağCan'a ve SedMer'e yazdıkları sahnelerin her biri muazzamdı. Eğer bunlardan birini AkMel ve BegBar kadar çok sevseydim her birini alır bağrıma basardım :D Ama ben AkMel'i ve BegBar'ı seviyorum... BegBar'a hiç sahne yazmamış olmalarını geçiyorum, zira Horzum da son zamanlarda pek BegBar yazmıyordu. Ama en azından Begüm'ün babası öldüğünde güzel bir teselli sahnesi yazabilirlerdi. AkMel'in teselli sahnesinden de daha iyi bir şey beklerdim doğrusu. Gelelim karavan sahnesine ve balo sahnesine.... O sahneler hangi kafayla yazılmış acaba? Karavan sahnesinden sonra dizinin bütün fanları ayağa kalkmıştı zaten. Hele balo sahnesi... ZeyKer'ciler bile üzüldü Melis'e. O kadar berbat bir sahneydi yani.
   Dizinin finaline gelecek olursak... SedMer eyvallah, iyi kapanış yaptı. ZeyKer'in kapanışı zaten müthişti. YağCan idare ederdi, fena sayılmaz, en azından evliler. :D Ama AkMel ve BegBar'a adam akıllı bir barışma sahnesi yazsalar ne olurdu? Şöyle kısa da olsa tatmin edici birkaç dakika... Her neyse, genel olarak özet geçecek olursak... Rüya İşçileri'nin ZeyKer'i YağCan'ı ve SedMer'i çok çok çok fazla iyiydi. Özellikle ZeyKer'in çok güzel sahneleri vardı ama ben Zeynep'le Kerem'e gıcığım o yüzden pek etkilenmedim :D Horzum'un ZeyKer'i YağCan'ı SedMer'i iyiydi; AkMel'i ve BegBarı'ı, özellikle AkMel'i MUAZZAMDI. Hayatımda hiçbir çiftten bu kadar etkilenmemiştim. Hiçbir çifti bu kadar sevmemiştim diyebilirim. Rüya İşçileri'nin AkMel'i ve BegBar'ı, özellikle AkMel'i, berbattı. Her şeyden önce AkMel aşkının masumluğuna zarar verdiler. Neyse... Bu saatten sonra bu konuyu çok bile tartıştık :P Karakter tanıtımına geçelim yavaş yavaş. :) Yine ilk olarak en sevdiklerimi tanıtıyorum :)))


MELİS GÜZEL:                                                                                                                     
Yağmur Tanrısevsin
İyilikle kötülük arasında sıkışıp kalmış bir karakter. Sevdiği insanları her türlü aşağılanmaya ve küçük düşürülmeye rağmen çok seviyor. Ve çok sevdiği herkesi sahipleniyor. Sevdiklerini kaybetmemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Melis'in kötülüğü bir tek sevdiği insanlara işlemez. Çünkü sevdiği insanlara kıyamaz. Sevdiği insanlardan vaz geçemez. Aslında sırf sevilmek istiyor bu kız. Sevdiklerinin onu sevmesi için didinip dururken, kendisini paralarken, beklediği sevgiyi pek sevmediklerinden görüyor hep. Aksel ve Dilan... Bi de birazcık Barış. Fark ettiyseniz dizi botunca en çok bu kızı ağlattılar. Çok üzülüyor başkaları tarafından, acısını intikam alarak çıkartıyor. Ama seyirci hep gösterilmek istenen Masum (!) ZeyKer'i görüyor. Melis'i fark eden bile yok. Aksel hariç tabi... Hatta Melis'e bu hikayenin en masum parçası olduğunu bile söylüyor. Evet, öyleydi. Karavan sahnesine kadar. Hatta öyle ki o sahne Melis'in elinden masumiyetini almak için bile yazılmış olabilir. Hani başrol değil ya, mazallah, başrollerden daha masum olmasın. Her şey bir yana, bence Melis Türk Televizyon Tarihinde gelmiş geçmiş en derin karakterlerden biri. Ve duyduğum kadarıyla 42. bölümde yani hastanede Melis'in yaptığı kuşu Yağmur Tanrısevsin yapmış. Zaten seramik bölümü öğrencisi. Eğer onun yaptığı doğruysa çok fazla yetenekli bu konuda :)


AKSEL VAROL:
Ozan Osmanpaşaoğlu
Kötü çocuk. :D Aklınıza gelebilecek hemen her şeyi yapabilir. Melis tek zayıf noktası. Aslında hayatındaki diğer insanları da seviyor, özellikle kardeşi Begüm ve kankası Levo'yu, bir de babasını ama onlara biraz daha cool çocuk gibi gösteriyor kendisini. Melis'in yanındayken içinden başka bir şey çıkıyor resmen. Bir de bunun bir huyu var, her şeye karışıyor, "maydonoz hesabı" :D Kim ne derse desin, sevdim diye söylemiyorum dizinin en yakışıklısı buydu. Her ne kadar baloda Melis'i rezil edişi aklıma gelince onun hakkında iyi bir şey söylemek istemesem de herkesin bir zayıf noktası olduğunun, Aksel'in de boynuzlanmaktan nefret ettiğinin farkındayım. Gerçi madem boynuzlanmaya bu kadar alerjin var niye Aydan'la takılıyorsun oğlum manyak mısın sen? :d Aksel öyle bir karakter ki istediği bir şeyi elde edene kadar bırakmıyor. Yıllarca Melis'in peşinden koşmak nedir ya. Melis'e de aşk olsun insan hapiste ziyaret eder sevdiceğini. Sonra sa yeni senaristleri neden sevmedin. Sevmem tabi! Bu arada Ozan Osmanpaşaoğlu'nun sesi gerçekten muhteşem. Melis'e yaptığı iki şarkıyı da sık sık dinliyorum :) Umarım yakında bir albüm çıkartır :))


BARIŞ ERDOĞAN:
İsmail Ege Şaşmaz
Bence gayet iyi bir oyuncuydu. Sahnelerini azaltmaları iyi olmamış. Hele son zamanlarda hep Ahmet Sayer hep Güneş hep ailesi falan yüklendiler çocuğa. Öyle ki intikamdan başka bir şey düşünemez oldu garibim. Resmen psikopata bağlattılar ya :D Begüm'e birazcık yüz vereydi iyiydi. Olmadı böyle be Barış. Bir de anneannesi öldü mü ya bunun? Orayı atladılar finalde. Merak ettim bak şimdi :)) Hayır bi de sen Begüm'ü arkadan görüyorsu, üstüne üstlük yıllar sonra, ya başkası olsaydı? Yeminlen rezil olmuştun abi :D Sen dua et kız hemen kırk yıllık dostmuşsunuz gibi konuşmaya başladı senle :)) Şanslı çocuk :D Dizinin Ahmet Sayer'le uğraşmaya başlayana kadar en liseli gibi olan karakteri Barış'tır kesinlikle. Gerçi bunlar liseye gidiyorlar ama ders çalışmıyorlar ki. Hele Sedat... Adam parti parti dolaşıp okul birincisi oldu. Melis Aksel Kerem Zeynep arasında değişik olaylar döndü. Begüm Barış'ın peşinde kendini unuttu, Barış zaten ailesinin intikamıyla kafayı bozmuştu. Bunlar nasıl üniversite sınavına girdiler hala şaşıyorum ya, neyse :D


BEGÜM VAROL:
Nilay Deniz
Finalde onu ondan beklenmeyecek bir performansla müthiş derecede olgunlaşmış görsek de deliydi bu kız deli :D Hem Barış'a deliydi, hem de deliydi yanee :D Hayatımda ilk defa trip atmayan kız gördüm diyebilirim :)) Ya bi insan kendisini bi çocuğa hep mi ezdirir abicim? Barış onu yanından kovuyor, bu gidip resimlerine sarılıyor. Hangi türden bi psiko'luktur bu? :D Sanırım Varol ailesinden herkes sevdi mi "Hastalıklı" seviyor... Hadi Aksel yine intikam aldı. (Her ne kadar bu iğrenç olsa da) , Begüm hiçbişey yapmadı ya. Barış bi ayrılıyor, bi barışıyor, kız sadece Barış'ı ne derse onu yapıyor :D Neyse o da bu çeşit bir insanmış diyelim.. :))

CİHAN GÜZEL:
Emre Kınay
Birde.. Cihan karakteri hakkında da söylemek istediklerim var... İdeal baba değil tabi ama iyi bir insan :) Ve bir sahneye de ayrıca değinmek istiyorum... Şu Demet'e Zeynep'in yeri başka, çok güzel yetiştirmişsin dediği sahne... Melis'i yetiştiremediysen sen yetiştiremedin abi. Kızını dışlayacağına (ki Demet'le evlendikten sonra Melis'i düşündüğünü bile sanmıyorum) kendini suçla. Yalnız Emre Kınay çok iyi oyuncu. Başka projelerini de izlemiştim, oynadığı her karaktere cuk oturuyor yani :)) Adam profesyonel sonuçta :D
                                          

KEREM SAYER:                 

Kerem Bürsin
Kerem Bürsin'i severim ama Sayer karakterine herhangi bir sevgi beslediğim söylenemez. Hatta pek bi sevgisizim bu karaktere karşı. Hani "hem suçlu hem güçlü" derler ya.. Tam o işte. Sen hem Melis'i aldat, hem de kız intikam alınca intikam al. Çok saçma ya. Ve çok adice. Ve çok iğrenç. O zaman hiç çıkmasaydın Melis'le. Kız seni en başta hiçbir şey için zorlamamıştı. Sadece "Tamam anlıyorum benimle olmak istemiyorsun ama bari arkadaş kalalım demişti. Kendisi gidip çıktı kızla. Şimdi fan grupları hiç üstüme çullanmasınlar, düşüncelerini belirtmeyi çok istiyorlarsa blog açıp yazıversinler. Neyse biz Sayer'e dönelim... Tamam cool, çok yalnızlık çekmiş vs vs... İçinde iyilik var o da kabul. Ama pek bi acımasız. Hele Melis'e karşı bir gram merhameti yok...

ZEYNEP YILMAZ:        

Hande Doğandemir
Sayer'e karşı hissettiklerim neyse buna hissettiklerim de aynı o. Sadece bunu biraz daha fazla sevmiyorum hepsi o kadar. Tamam Melis hata yaptı, ne olursa olsun o karavana gitmemeliydi, seni kandırdı ama sen de onu kandırmıştın güzelim, hatırlatayım dedim. Ne bu şiddet bu celal yani?? Hani kendine bak da konuş derler ya... Önce bir kendine bak istersen? Melis çok mu masum? Elbette hayır ama bana kalırsa senden daha masum Zeynep Yılmaz...  Aksel'i eve aldığında iyilik yaptın evet ama bu seni iyilik meleği yapmıyor... Senin yerinde ben olsaydım, ben de o haldeki birisini, kim olursa olsun sokakta bırakmazdım... İçinde bir parça merhamet olan hiç kimse bırakmazdı. Acır insan sonuçta. İnsanlar bazı şeyleri fazla abartıyorlar da, buna da değineyim dedim...  



Karakter eleştirisini bir yana bırakalım şimdi... Oyunculuklara geçelim... Kesinlikle her biri mükemmeldi. Çok iyilerdi. Zaten ekip mükemmel. Gerçek hayatta hepsi benim canım ciğerim. Sadece Zeynep karakteriyle Kerem karekterini sevmedim dizide. Bir de yeni senaristlerin AkMel'ini... Tekne sahnesindeki AkMel bunun dışında tabi :))) Yağmur Tanrısevsin, Ozan Osmanpaşaoğlu, İsmail Ege Şaşmaz, Nilay Deniz, Kerem Bürsin, Hande Doğandemir, Efecan Şenolsun, Merve Hazer, Emre Kınay, Ece Bozkaya, Selen Korkutan, Yiğit Özyer, Rüya İşçileri, Horzum ve ekibi, Deniz Dargı, Altan Dönmez ve daha adını  sayamadığım tüm ekip... Mükemmel bir ekip olmuşlar... Rüya İşçilerini AkMel ve BegBar'dan dolayı sevmiyorum falan dedim ama kalan her şeyi mükemmel yazmışlar.   Bu yüzden onları tebrik ediyorum, AkMel için de tesüf ediyorum :D Ask fm açmaları ve fanların sorularına üşenmeden cevap vermeleri çok ince bir hareket bu arada.. :)  Herkes yapmaz bunu.. Daha önce yapan olmuş mudur bilmem ama ben ilk defa gördüm böyle bir şey. Ayakta alkışlanası :) Özet geçecek olursak dizi güzeldi, ama mükemmel değildi. Yakından takip edenler bilir, ekip çok iyidi :) Tabi bir de fan grupları var.. Her ne kadar birlikte bir aile olamasalar da kendi içlerinde aile gibiydiler...

Şimdi bir de son durum... Yağmur Tanrısevsin Kaçak dizisinde, Ozan Osmanpaşaoğlu ise Beni Böyle Sev'de. Kerem Bürsin yanlış duymadıysam Şeref Meselesi adlı bir dizide oynayacakmış, Hande Doğandemir duyumlarıma göre oyunculuğa bir müddet ara vermiş. İsmail Ege Şaşmaz doğru duyduysam bir yıllığına eğitim için yurt dışına gitmiş... Nilay Deniz'den ise bir haberim yok. 

Dediğim gibi tüm oyuncular rollerini kusursuz yaptılar ama ben kendi görüşümü söylersem genç oyunculardan özellikle Yağmur Tanrısevsin, Ozan Osmanpaşaoğlu ve Hande Doğandemir'in performanslarına bayıldım. Hepsinin oyunculuğu çok iyiydi ama bu üçünün oyunculuğu daha bir dikkatimi çekti.


Unutmadan... Şunu bilin ki herkesin kendi fikri. Herkes düşüncelerini belirtmekte özgür. Ben uygun biçimde aktarabildiysem ne mutlu.. :)   














































Aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.
-Hz. Mevlana

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder