4 Eylül 2014 Perşembe

The Cabin in the Woods / Dehşet Kapanı

   İzlediğim en iyi korku filmlerinden biriydi diyebilirim. Eğer gerilim filmlerini seven biriyseniz kesinlikle kaçırmayın derim. Sürükleyici bir film. İzlerken kendinizi kaptırıyorsunuz falan... Ama izlemezseniz de pek bir şey kaybetmezsiniz sanırım. Lost dizisinin yapımcılarından Drew Goddard'ın yönettiği ve Joss Whedon ile birlikte senaryosuna imza attığı ABD yapımı filmin konusu şöyle:
       Beş arkadaş hafta sonu kafa dinlemek için ormanın içinde bir kulübeye tatile giderler. Yüzerler, parti yaparlar, doğruluk mu cesaret mi oynarlar... Ancak iyi başlayan bu tatil sonradan pek de iyi olmayacaktır...
         Neyse, gelelim karakterleri tanımaya... Karakter tanıtımı yaparken, önce en sevdiğim karakterleri tanıtacağımı da bilin istedim. :)

MARTY:                     
Fran Kranz
Kendi dünyasında yaşayan, filmde 'akılsız' olarak nitelendirilmesine rağmen bulmacayı çözen kişidir kendisi. Esas oğlan olur :D  Kitaplarla (daha doğrusu kitap karakterleriyle yani balık Nemo'yla) sanki insanmış gibi konuşan, en doğru olanları her zaman o söylese de fikirlerine pek aldırış edilmeyen, dışlanmış görünmez kahraman. Kendi tabiriyle 'buzdolabında yaşıyor' :) 


                                                                  
 HOLDEN:
Jesse Williams
Acıdım çocuğa. Cidden ama ya. Kendisini savunacak şansı bile vermediler buna. Biraz sessiz sakin, bi de bilmiş biri. Ve akıllı. Zaten filmde de bu şekilde nitelendiriliyor. Fazla ön planda olmasa da insanı çeken bir karakter. İçinden geçenleri dışına vuramayan biri. Bence gerçek hayatta böyle bir karakter olsaydı her saniye kafasının içinde bin bir tilki dolanırdı. Ama o tilkiler kafasının içinde kalırdı. Büyük ihtimalle düşündüklerini söylemeye üşeniyor çünkü çok şey düşünüyor. Belki de onu  anlayacaklarına inanmıyordur. 


DANA:
Kristen Connolly
Masum esas kız. Korku filmlerinin vazgeçilmezi :) Aslında 2 numarayı bu hak ediyordu ama o son sahnede silahı favori adamıma doğrultması yüzünden eksi puan kazandı. Çocuk seni kurtarmış sen napıyorsun kızım, ayıp ama :Dd Kendi halinde biri, utangaç falan ama çok seveni var. Herkesi merak etmeler, herkes için endişelenmeler... Tipik iyi arkadaş :) Duygusal bir karakter, her şeyi hemen öyle silip atamıyor.. Eski aşkı öğretmeni de dahil :D Hemen her filmin klişesi ama ilk defa bu klişe tiplemeyi birine bu kadar çok yakıştırıyorum ^^ 


JULES:
Anna Hutchison
Filmde belirtilen tabirle 'yoldan çıkmış' kız. Ve bence bu ünvanı bu kıza vermekle haklılar. Çok güzel bir kız, eğnemesini ve eğlendirmesini iyi biliyor falan filan da... Kurtla olan sahnesi olmamalıydı cidden midem bulandı. Sarıya da takmış durumda :P Bir de şu kelle olayı var... O an Dana'nın yerinde olmak istemezdim. Ha bu arada... Dana demişken, o ne biçim isim öyle dediğinizi ve ardından güldüğünüzü duyar gibiyim :D Hepimiz aynı durumdayız :) Jules yoldan çıkmış olmasına rağmen ilgimi çekti, çok da kötü bir karakter değildi :)


CURT:     
Chris Hemsworth
Cool çocuk :D Kız arkadaşı Jules'a son derece bağlı, ukala görünümlü ama içinde yoğun duygular taşıyan bir karakter. Ölümü de bi acayipti zaten. Yazık oldu. İyi çocuk, hoş çocuk ama ben ısınamadım nedense bir türlü. Her şeyi (nerdeyse her şeyi) içinde tutmaya bayıldığına yemin edebilirim. Gerçek düşünce ve duygularını saklamak onun hobisi gibi bir şey. Motor üstünde de çok artist görünüyor bu arada, söylemeden geçemeyeceğim :)



Umarım devamını yaparlar, zira Kristen Connolly ve Fran Kranz'ı tekrar bir arada ve benzer bir filmle görmeyi çok isterim :)) Devamından iyi bir fantastik korku filmi çıkar benden size söylemesi ^^




      Sen cevapları ezberliyorsun ama hayat aynı soruyu tekrarlamaz.
          -OSHO
                  
                     
         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder